Söylemek yerine anlaşılmasını bekleriz...

İnsanlara kırıldığımız, öfkelendiğimiz, soğumuş olduğumuz zamanlar elbette var. Bu durumlarda ne yapmayı tercih edersin? Geri çekilerek onun anlamasını mı, yoksa gidip seni rahatsız eden durumu konuşmayı mı?  

Bizler genellikle karşı tarafın anlayıp bir şeyler yapmasını bekleriz. Ve genellikle karşı taraf ne olduğunu kestiremediği için bir şey de yapamaz. Şöyle bir şey yapsak öncelikle yaşanan şeyin bizde uyandırdığı duyguları fark etsek daha sonra karşı tarafla bu durumu konuşup çözmeye çalışsak her şey daha güzel olabilir sanki.

Aşağıdaki görsellerden duygularımızın neler olduğuna bakabiliriz😇


 
Kaynakça: Rosenberg, M. (2011). Şiddetsiz İletişim: Bir Yaşam Dili. Remzi Kitabevi. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Burhan’ın Uyu(tul)ma Hikayesi

Bilmiyorlar Değil Bilmek İstemiyorlar